New York

New York’ta her mevsim belirgin olarak kendini gösterir. Sıcak yazlar, soğuk kışlar, ılık ilkbahar ve serin sonbahar yaşanmaktadır. Kışlar soğuk ve nemlidir. En soğuk ay olan Ocak ayının ortalama sıcaklığı 0.1°C’dir. İlkbahar ve sonbaharda hava tahmin edilemezdir ve ılıman ve düşük miktarda nemli olsa da hava durumu soğuktan sıcağa değişebilmektedir. Yazları tipik şekilde sıcak ve nemlidir. Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 24.7°C’dir.

Pizza: 1900’lü yılların başında İtalyan göçmenlerin New York’a getirdiği bir lezzet olan pizza o zamandan bu yana New Yorklulaşmıştır. İnce ve bir o kadar yumuşak tabanlı New York pizzanın en önemli özelliği hafif mozarella peyniri ve klasik marinara sosudur. Pizza uzmanlarının bir görüşü de New York’un suyunun hamurunu bu denli lezzetli kılan unsur olduğudur.

Bagel: İçi yumuşacık, dışı parlak ve kıtırdır. New Yorklular için bagel yapımının bir sanat olduğu bile düşünülebilir. 1880’lerde Batı Avrupalı Yahudi göçmenler tarafından New York’a hediye edilen bir lezzet olan bagel ya da bizdeki adıyla “açma”nın en lezzetli çeşitleri New York’ta üretilmektedir.

Hotdog: Hotdog’u ilk defa 1871’de Alman asıllı kasap Charles Feltman Coney Island’da satmaya başlayalı tam 143 sene oldu. İşte o günden bugüne hotdog tipik bir New York fastfood’u olarak bilinmektedir.

Donut ve Cronut: The Simpsons çizgi dizisini sevenler hak verecektir: Homer Simpson’un kesinlikle bir bildiği var! New Yorklular donutlara “Cronut“lar kadar deli olurlar. Cronut, 2013’te yeme içme aleminde fenomen olmuş, kruvasan ve donut arası hibrid bir lezzettir.

New York Cheesecake: 1929 yılında New Yorklu bir restoran sahibi olan Arnold Reuben, cheesecake’i ailesinin icat ettiğini söylemiştir. O gün bugündür New York’taki tüm menülerde tatlının adı New York cheesecake olarak yer almaya başladı.

Sığır Pastırması: Kasap SussmanVolk, 1887’de ilk pastırmalı sandviçi yaptığından beri ünlü bir New York yiyeceği olan bu enfes sandviçin içindeki pastırma genellikle sığır etinden yapılır ve hazırlanması için kuru baharatlarla dinlendirilip tütsülenir.

Cupcake: Cupcake’ler yani küçük kalıplarla yapılan keklerin ilk defa ortaya çıkışı 1796 yılında yayınlanan bir Amerikan yemek kitabında tarifinin yer almasıyla olmuştur. Şu anda cupcake dükkanları arasında rekabet o kadar yoğun ki, çok farklı lezzetlerin yanı sıra çok güzel görüntülere sahip binlerce çeşit ürün var.

Burgerler: Efsaneye göre ilk hamburger 1800’lerde vatan hasreti çeken Alman denizcilere, yaşadıkları şehir olan Hamburg’u hatırlatmak için hazırlandı. Eğer bir de ıslak hamburgerlerden seviyorsanız New York hamburger özleminizi yatıştıracak tek şehirdir.

Brunch (Geç Kahvaltı): New Yorklular brunch yapmak için deli olurlar. Aslına bakarsanız New York’a gidip de nefis pancake’lerinden tatmadan ya da diğer geç kahvaltı seçeneklerini denemeden dönmek büyük bir kayıp olur.

EĞLENCE

Webster Hall: 40.000 dönüm arazi üzerine kurulmuş kocaman bir eğlence kompleksidir. Profesyonel barmenler, 6 ayrı salon , New York’un en iyi sahnesi ve Kuzey Amerika’nın en gelişmiş aydınlatma sistemine sahiptir. Bu eşi benzeri görülmemiş mekanda çarpıcı ve otantik bir tiyatro vardır. Şehrin en iyi djleri sizi sabaha kadar eğlendirmek için canhıraş bir şekilde çalışmaktadırlar. Her salonda her zevke uygun müzik türü bulabilirsiniz. Gerçekten de herkes için her şey var. Burası New York’un dans pistlerinin anasıdır. Renkli ışıklar, dev disko topları, trapez sanatçıları, muhteşem efektleri ve tabi ki go-go kızları. Bu mekana girebilmek için kesinlikle düzgün bir kıyafetinizin olması gerekiyor.

Cielo: Ultra şık ve elektronik müzik alanında uzmanlaşmış bir mekandır. Özellikle yetişkinler için vip odalı lüks salonlar ile gece hayatına renk katmaktadır. Çok iyi djler, kusursuz hizmet,çarpıcı dekor ve ışık ve efsanevi İngiliz ss sistemi ile kapalı bir mekan. Gerisini siz düşünün.

Pacha: Dünyanın en iyi mekanlarından biridir. DJ’ler , çok iyi müzik ve tüm duygularınızı tetikleyen Pacha Featuring dans. Özellikle partiler için aranan bir numaralı bir mekandır.

49 Grove: 49 Grove ile birlikte sofistike bir kalabalık sizi bekliyor olacaktır. Geleneksel yiyecek, içecek ve hizmet kalitesiyle çok iyidir. Dans , içki ve New york’un en özel vip hizmetleri buradadır.

Marquee: Tabandan tavana dahil olmak üzere dünyanın en iyi kulüplerinden biri olarak gösterilmektedir. Duvarlarına kadar LED’dir bu mekanın. DJ yeri orta sahnenin hafif üstünde konumlanmış ve sırf gelenleri memnun edecek müzikleri çalmaktadırlar.

Santos Party House: Burası şehir merkezinde 8000 metrekarelik bir alan üzerine kuruludur. Çoğu zaman konser salonu, dans kulübü ve salon olarak faaliyet göstermektedir. Dünyanın en önde gelen performanslarının burada yapıldığı söylenmektedir.

SOBS Sounds of Brazil: Bu mekan yaygın olarak bilinen; mümkün olduğu kadar çok kişiye Afro-Latin diasporasının müzikal zenginliğini ve mirasını sunan, New York’un önde gelen mekanlarından biridir.

The Wall: 3 katlı bu labirent gibi mekanı dolaşmanız size zevk verecektir. Kırmızı spot ışıklar, Kırmızı bar köşesi ve seksi bir ortam sizi beklemektedir.

RESMİ TATİLLER BAYRAMLAR ÖNEMLİ GÜNLER

Christmas Day (Noel Bayramı): 25 Aralık.

New Year’s Day (Yılbaşı): 1 Ocak.

Martin Luther King, Jr. Day (Martin Luther King, Jr. Bayramı): Amerika Birleşik Devletleri’nde siyasi aktivist ve rahip Martin Luther King, Jr.’ın anısına yapılan anma günüdür. Martin Luther King’in doğum günü olan 15 Ocak’a yakın olması amacıyla her yıl Ocak ayının 3. Pazartesi günü kutlanır.

Presidents Day (Başkanlar Günü): ABD’nin önemli devlet başkanlarından George Washington ve Abraham Lincoln’ı anmak içi her Şubat ayının 3. Pazartesi günü kutlanır.

Patriots’ Day (Vatanseverler Günü): Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın ilk iki savaşı olan Lexington ve Concord savaşlarının yıldönümünde kutlanan bir resmi bayramdır. 

Memorial Day (Anma Günü): Her yıl Mayıs ayının son Pazartesi günü, önceki savaşlarda yaşamını yitirmiş Amerikalıların anıldığı gündür.

Independence Day (Amerikan Bağımsızlık Günü): Genellikle “4th of July” (4 Temmuz) olarak da bilinir. ABD’nin, Birleşik Krallık’tan 4 Temmuz 1776 yılında bağımsızlığını kazanmasından sonra tüm yurtta federal tatil ilan edilmiştir.

Labor Day (İşçi Bayramı): Her Eylül ayının ilk Pazartesi günü, işçilerin ekonomik ve sosyal hakları dolayısıyla kutlanan bayramdır.

Columbus Day (Columbus Günü): Christopher Columbus’un 12 Ekim 1492’de Amerika’ya ayak basmasını anmak için her yıl Ekim ayının ikinci Pazartesi günü kutlanır.

Veterans Day (Gaziler Günü): Gazileri anmak için her yıl 11 Kasım’da kutlanmaktadır.

Thanksgiving Day (Şükran Günü): Hasat ve geçmiş yılın tüm nimetlerine şükretmek için her Kasım ayının 4. Perşembesinde kutlanmaktadır.

FESTİVALLER

New York City Independent Film Festival (NYCIndieFF): New York Şehri Bağımsız Film Festivali, her yıl düzenlenen uluslararası film festivalidir.

Anime New York City: Her yıl üç gün süren New York şehri anime festivalidir.

Brooklyn Book Festival: Brooklyn Kitap Festivali her yıl Brooklyn’de düzenlenmektedir.

Fall for Dance Festival: Her yıl New York şehrinde düzenlenen dans festivalidir.

Great World Beer Festival (GWBF): Brewtopia olarak da adlandırılan bira festivali, bira üreticilerin her sene yarıştığı etkinliktir.

New York City Easter Parade: Her yıl Paskalya Pazarı günü düzenlenen festivaldir.

Shakespeare in the Park New York City (NYSF): Her yıl New York şehrinde düzenlenen ücretsiz Şekspir festivalidir.

World Science Festival: Her yıl New York şehrinde Dünya Bilim Kurumu (World Science Foundation) tarafından düzenlenen Dünya Bilim Festivalidir.

ALIŞVERİŞ

Woodbury Common: Burası devasa bir outlet kasabacığıdır. Her bütçeye hitap eden, özel tasarım veya kitle üretimi giysileri bulabileceğiniz mağazadır.

Century21 Stores: Şehir merkezinde Manhattan’da yer alan outlet mağazasında oldukça kaliteli giyim ve ayakkabı ürünleri ucuz fiyata sunulmaktadır.

BH Photo-Video-Audio: Fotoğraf makinesi ve video kameraların satıldığı bir mağazadır.

GEZİLECEK YERLER

Empire State Binası: New York’un neresinde olursanız olun, şehrin ikinci en yüksek ve en ünlü binası olan Empire State 86. ve 102. katlarındaki seyir teraslarına mutlaka çıkın ve şehrin nefes kesici manzarasını izleyin, bu kesinlikle New York’ta yapılması gerekenlerin başında geliyor.

Central Park: Şehrin tam kalbinde, gökdelenlerin arasında yer alan Central Park’ta 20 oyun alanı, 48 çeşme, çeşitli anıtlar ve heykeller ile 36 köprü bulunmaktadır. Central Park’ta bisiklet kiralayıp Alice Harikalar Diyarında heykelini, Bethesda Çeşmesi’ni, Jacqueline Kennedy Onassis Gölü’nü ve Wollman Buz Pateni Pisti’ni gezebilirsiniz..

Modern Sanat Müzesi (MoMA): Dünyanın en etkileyici modern sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan bu müzenin duvarlarında, Picasso’nun “Avignonlu Kızlar”ından tutun da bir Warhol eseri olan “Campbell’in Çorba Konserveleri”ne kadar çağdaş sanatın en önemli parçalarından bazılarını görebilirsiniz. 

Times Meydanı: Kimileri tarafından sadece fazla bina, fazla reklam ve fazla kalabalık bir bölge olarak tarif edilse de, Times Meydanı kuşkusuz ki birçok kişi için New York’un en canlı, renkli, hareketli ve hayat dolu bölgesidir. 42. ve 47. caddeler arasında uzanan bu meydanı ziyaret etmek için en iyi zaman ise kesinlikle hava karardıktan sonra, neon ışıkların tüm pırıltısıyla meydanı aydınlattığı gece saatleridir. Şehirdeki hediyelik eşya mağazalarının büyük bir kısmının burada yer almaktadır.

Brooklyn Köprüsü: New York’un en ünlü simgelerinden biri olan ve 1883 yılından beri hizmet veren Brooklyn Köprüsü, aynı zamanda ABD’nin en eski asma köprülerinden birisidir. Altı şeridin yanı sıra bir yaya ve bisiklet yolundan oluşan köprü, New York’un kalbi olan Manhattan ile Brooklyn’i birbirine bağlamaktadır ve kentin her iki bölgesinin de benzersiz manzaralarını sunmaktadır. Köprüye Brooklyn ayağından girip, Manhattan’a kadar yaklaşık 30 dakikalık bir yürüyüş yapabilir ve bu esnada bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Brooklyn’in son yıllarda yükselişe geçen, genç insanları, şık mağazaları ve restoranları, yaratıcı ve modern işyerleriyle nam salmış Williamsburg ve Greenpoint bölgelerine uğramak isteyebilirsiniz.

Özgürlük Heykeli: Frederic Auguste Bartholdi tarafından tasarlanan ve 1876’da Fransa tarafından ülkenin 100. Kuruluş yılı kutlaması için ABD’ye hediye edilen bu heykel, muhtemelen dünyanın en ikonik ve en tanınmış heykelidir. New York’ta mutlaka gezilmesi gereken yerlerden birisi olan Özgürlük Adası’nda yer alan heykele ulaşımın en popüler yolu ise Battery Park’tan feribota binmektir. Ancak Battery Park’ta bilet sırasında saatlerce beklemek istemiyorsanız diğer, bir seçenek olan Jersey City’deki Libery State Park’tan feribota binmeyi de tercih edebilirsiniz.

Rockefeller Center: Manhattan’ın tam ortasında devasa bir eğlence ve alışveriş kompleksi olan Rockefeller Center, NBC televizyon kanalına da ev sahipliği yapmaktadır. Komplekste yer alan buz pateni pisti ise kış aylarında kentin en popüler noktalarından biri haline geliyor. Şehri ziyaret eden bir çok turist kent manzarasını izlemek için Empire State’e çıksa da, Rockefeller Center’ın 67., 69. Ve 80. katlarında yer alan Top of The Rock Seyir Terası, Empire State’in de göründüğü harika bir Manhattan manzarası sunmaktadır.

West Village: Sıra sıra ağaçlarla süslü taş sokakları ve 19. yüzyıldan kalma evleriyle Manhattan’ın en kendine özgü mahallelerinden biri olan West Village, aynı zamanda şık butikleri, White Horse Tavern, Corner Bistro ve Murray’s Bagel’s gibi efsanevi kafe, bar ve dükkanlarıyla şehrin en çekici yerlerinden de birisidir. Tabii ki gece hayatıyla ünlü Meatpacking bölgesinin de burada olduğunu belirtmezsek olmaz. Burası New York’ta görülmesi gereken yerlerdendir.

Grand Central Terminali: Burası için yalnızca bir tren garı dersek, büyük haksızlık etmiş oluruz. Grand Central Terminali’nde ister lüks restoranlarda, isterseniz de büfelerde yemek yiyebilir, çılgınlarca alışveriş yapabilir ve en önemlisi gelip geçen insan kalabalığını hiç sıkılmadan izleyebilirsiniz. İçeri girmeden önce, New York’un eski, ihtişamlı mimarisini en iyi yansıtan yerlerden olan garın göz alıcı dış cephesinin fotoğrafını çektiğinizden emin olmalısınız.

Bryant Park: Times Meydanı’ndan biraz doğuya gidince, karşınıza Manhattan’daki en güzel alanlardan birisi olan Bryant Park çıkacaktır. 150 yıldır var olan bu yemyeşil alan, 1990’lardan beri hem kentin yerlileri hem de turistler için gerçek bir kaçış noktası olarak kullanılmaktadır. Bryant Park’a öğlen aralarında gittiğinizde çevredeki plazaların çalışanlarını yemeklerini yerken görebilir, moda haftası esnasında yolunuz düşerse de kendini ve tarzını göstermek isteyen moda tutkunlarına rastlayabilirsiniz. Parkın genelinde ücretsiz wi-fi bağlantısı bulunmaktadır.

Hız burada oldukça önemlidir. Çoğu metropol gibi burada da hayat bitmek bilmeyen bir koşuşturmadan ibarettir. Manhattan, popülasyon olarak NYC’nin beş bölgesinden en yoğunudur. Diğer bölgelerde oturan ama işleri için Manhattan’a gelen bir çok insan vardır. Bu sebeple, bir yerlere yetişmeye çalışan insanların yarattığı araba trafiği ve metro kalabalığı da haliyle kolay kolay dağılmamaktadır.

New York’ta arabaya çoğunlukla ihtiyacınız olmayacaktır. Metro bu şehirdeki en kolay ulaşım aracıdır ancak hafta sonları ekstra sabırlı olmanız gerekiyor. Mümkünse, evinizi metroya yakın bir yerde seçmelisiniz. Trafik sürekli sıkışık olduğu için taksi gibi alternatifler her zaman işinize yaramayabilir.

New York’ta yaşam genel olarak pahalıdır. Ama merak etmeyin! Bu koskoca şehirde uygun fiyata çeşitli kültürel aktiviteleri de rahatlıkla bulabilirsiniz.

New York’ta çoğu müzeye giriş ücretsizdir. Ücretli olanlar için de para vermeden girebileceğiniz belirli günler ve/veya saatler bulunmaktadır.

Kışın pek fırsatınız olmayacağı için hava güzelken parkların tadını çıkarmalısınız. Çalışmanız gerekiyorsa da bilgisayarınızla çıkın, nasıl olsa çoğu parkta ücretsiz Wi-Fi bağlantısı mevcuttur.

Bizde her köşe başında yer alan bakkallar gibi, New York’ta da “bodega”lar vardır. Gece geç saatlere kadar açık olan bodegalardan ihtiyacınıza göre çoğu şeyi bulabilirsiniz.

Caddeler/bloklar “avenue”lara nazaran daha kısadır. Madison Avenue ve 5th Avenue gibi içinde “Avenue” ismi yer alan caddeler, Manhattan’da kuzeyden güneye uzanır. Onları paralel kesen bloklar ise, bölgenin doğu ve batı yakalarına gitmenizi sağlamaktadır.

Amerika’nın çoğu kentinde çamaşır ve kurutma makineleri genellikle binanın içinde, tüm apartman sakinlerinin ortak kullanımına açık şekilde yer almaktadır. Yani, kendi dairenizin içinde çamaşır ve kurutma makinesi bulunuyorsa New York için gerçekten oldukça lüks bir yerdesiniz demektir.

Filmlerden aşina olduğumuz eski tip New York evleri dışarıdan oldukça güzel görünse de, çoğunda asansör bulunmamaktadır. Sürekli merdiven inip çıkmak istemeyen biriyseniz, bodrum veya giriş katlarını tercih etmelisiniz.

Maalesef New York, insan popülasyonu kadar fare popülasyonu açısından da oldukça zengindir. Bununla baş etmek için çeşitli önlemler alabilirsiniz. Evinizdeki delik veya aralık yerlerin kapatıldığından emin olun ve çevrenizde yemek artıkları bırakmayın.